13 Kasım 2015 Cuma

Herkes yabancı,
herkes yalancı,
herkes, herkes de aldanıyor
bazen bi defa bazen bin defa...
Kimseyi tanımıyor kimse
ben kimde aldandığımı çok iyi bilirim.
Herkes kaybediyor,
herkes, herkesi bi yerde kaybediyor,
bulmaya çabaladıkça kendini de kaybediyor,
ben kimde kaybolduğumu çok iyi bilirim.
Herkes susuyor
herkes, yine herkes den fazla susuyor.
Ben kimde sustuğumu da çok iyi bilirim.
Lakin bilmek yetmiyor, çare olmuyor.

10 Kasım 2015 Salı


Parçalanıyoruz. Ve parçalanan parçalarımızdan tekrar tekrar parçalanıyoruz. Asla birleşmiyoruz kalan son parçalarımızdan yok oluyoruz tekrar tekrar yok oluyoruz, ama asla var olmuyoruz var olamıyoruz. Çünkü öyle isteniyor öyle uygulanıyor. Ses çıkarmıyoruz, ses çıkaramıyoruz çünkü kimsenin elinde mikrofon, yüreğinde de umut yok ve kaldığımız yerden bir kere daha parçalanıp bir kere daha yokluyoruz ama asla var olmuyoruz var olamıyoruz.
Asıl sorun kesinlikle gizlenen vicdan, sahip olduğumuz her şeyin burayı tekrar edeceğim, sahip olduğumuz her şeyin altında üstünde önünde arkasında nereden görmek isterseniz, oradan bakın yine de vicdan var. Bizim pusulamız vicdanımız. Elbette pusulamızı kaybettik. Ve ne kadar inkar etsek de görmemek için, duymamak için müthiş çaba harcasak da farkındayız, ne yazık ki farkındayız, farkında olmadığımızın.

Siz de o kokuyu alıyor musunuz? Siz de bu korkunun farkında mısınız? Her yerde ölüm kokusu, her yerde ölüm korkusu… sahi mecaz olarak bahsetmiyorum. Sağım solum önüm arkam kan ve revan.

21 Ekim 2015 Çarşamba

Yitirdiğimiz 

 1
Yüreği karanlıkta kalan insanlık, insanlığım...